harika bişey ya ben keman sesine hala alışamadım wallahi yine gözlerim doldu tüylerim diken diken benim üçüncü çocuğum senide öbürleri gibi büyüteceğim söz.. _________________ ........\ \\ !!!/ //_
______( ô ô )_____
___ooO-(_)-Ooo___
-----------------------
Dikkat fakülte bağımlılık yapar!!
eheh 2 çocuğu var demekki vezir arkadaşımızın, kemanda 3. çocuğu oluyo.. ben böyle anladım _________________ Ayağa Kalk!... Uyumak İçin Önünde Sonsuzluk Var...
aynen öyle nağmeciğim darısı olmaynlrın başına _________________ ........\ \\ !!!/ //_
______( ô ô )_____
___ooO-(_)-Ooo___
-----------------------
Dikkat fakülte bağımlılık yapar!!
ben bu parçayı bi zamanlar gitarda çalmıştım uzun zamandır çalmıyodum ama dinleyince...ççokk güsel bi parça kemanda çalınması da ayrı bir güzellik katmış ona!!!
muhteşem birşey harika bir sesss kemanım biricik dostum iyiki varsın _________________ kopan bir ipe sımsıkı bir düğüm atarsanız ipin en sağlam yeri artık bu düğümdür;ama ipe her dokunduğunuzda canınızı acıtan tek nokta yine o düğümdür!!!!!
Andre Rieu baska ne beklenirki calan kisi muhtesem parca muhtesem daha bugün bir konserini izledim eskilerden...süper tek kelimeyle muhtesem _________________ tHe RaiN kEePs FaLLiNg On Me...
Gecede Keman Hıçkırıkları
Akşam olmakta
uzak dağların ardında trenler geçmektedir şimdi
gözlerimde mavi gecelerin yıldızları
yüreğimde özlemin ince sızıları
yorgun güvercinlerin kanat çırpınışlarında soluğum
bakakalırım her akşam öyle dalgın dargın ve ıraklardan ırak
yalnızlığımdır damlayan karanlığın kirpik uçlarında her gece
her sabah bir çocuktur icimde
alıp gider başını, başı dumanlı dağların doruklarına
yıllar varki tek bir çiçek açmadı gönül bahçemde
kabr-i hanemde tek bir yolcu geçmedi
çöl oldu gülüstanım
şiiristanım, düşistanım
oysa hep yolculuklardı sakladığım kendime, keşifsiz denizlerdi
yıllarca bir ayrılığı biriktirdim deltalarda, bir yalnızlığı
kendimden kaçıp kaçıp kurtulmak isteyen bir gemiydim belki
belki bir deliydim herkesin akıllı olduğu bir dünyada
oysa yıllar varki tek bir gemi gecmedi denizlerimde
göğümde tek bir martı uçmadı
yaşlı ve yalnız bir ağaç gibi, sürgün kaldım yüreğimin içinde
bilirimki, her akşam gözlerimde akıp giden o çağıltı
avuçlarımda taşıdığın ateşle sudur
o uzak dağların ardında bıraktığım menekşe gözlü kızın kokusudur
her dizede yüreğime kanayan sözcüklerle yazılan
akşam olmakta
uzak dağların ardında trenler geçmektedir şimdi
yüzümde sınırları çizilmemiş bir hüznün camları parçalanıyor
depremler başlıyor her gece, şehirler çöküyor içimdeki çukura
ve her sabah yeniden yüreğimde sızılarla uyanır bir dağçiçeği
bakakalırım öyle uzaklara kanayan gülüşlerle, kırık düşlerle
ki, metropol duvarlara yapıştırılmış
boynu bükük bir resim karesi gibiyim sanki
hüzünlü yüzüm aykırı sakalımla
Akşam olmakta
uzak dağların ardında trenler geçmektedir şimdi
gecede keman hıçkırıkları, başımda gam
belki analar ağlamaktadır uzak bir kentte
yittik çocuklar, yorgun babalar ve yüreklerinde ezikliği çaresizliğin
belki herkes bir yarayı sarmaktadır kendi içinde kimbilir
kimsesiz bir ölümü karanlığında
yıllar varki, ayrılıklar yaralı bir nehir gibi akmaktadır içime
rüzgarlar eserken alnımın sahillerinden, uzak denizlere savrulur düşlerim
kirlenir mavi gülüşlerim, martılar yaralanır, havada asit ve kir kalır
simsiyah bir bulut gölgeler yüzümü her gece, gecelerki, yaslandığım tek sığınak
akşam olmakta yine
ey geceden gelip geceye giden trenler
bir gün yanlış saatlerin gözlerimde buluştuğu bir noktada
bir damla su gibi düşünce hayatın uçurumundan
son isyanını çekince yüreğim, alıp beni götür buralardan
insanın uğramadığı uzak kıyılara
bir derviş gibi ıssızda yanmak için, kendi içimde sarmak için yaramı
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız Bu foruma eklenti dosyaları gönderemezsiniz Bu forumdaki dosyaları indirebilirsiniz